NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ هِشَامٍ
الْمِصْرِيُّ
حَدَّثَنَا
بِشْرُ بْنُ
الْمُفَضَّلِ
حَدَّثَنَا
دَاوُدُ عَنْ
أَبِي
نَضْرَةَ
عَنْ أَبِي
سَعِيدٍ
قَالَ
نَزَلَتْ فِي
يَوْمِ بَدْرٍ
وَمَنْ
يُوَلِّهِمْ
يَوْمَئِذٍ
دُبُرَهُ
Ebû Sâid (r.a.)'den
demiştir ki:
"Kim o gün savaşmak
için bir tarafa çekilmek ya da başka bir birliğe katılmak dışında arkasını
döner (de savaş'tan firar eder)se"[Enfâl 16.] (mealindeki ayet-i kerime)
Bedir (savaşı) günü indi.
İzah:
Bazı kimseler bir önceki
hadisin şerhinde mealini tüm olarak sunduğumuz ve mevzumuzu teşkil eden hadisin
metninde geçen ayet-i kerîmedeki = bugün"kelimesine bakarak bu ayetin
hükmünün sadece Bedir mücahidleri için geçerli olduğunu fakat daha sonra bu
ayetin hükmünün, "Şimdi Allah sîzden yükü hafifletti."[Enfâl 66.]
ayet-i kerimesiyle neshedildiğini, bu ayetin inmesinden sonra bir müslüman
birliğin kendinin iki katından daha fazla olan bir düşman birliğinden kaçabilmesine
izin verildiğini söylemişlerdir. İmam Ebu Hanife (r.a.) ile Nafi, Hasen,
Katade, Dahhak ve Yezid b. Ebi Habib bu görüştedirler.
Ulema'nın büyük
çoğunluğuna göre, bu ayet-i kerimede geçen kelimesiyle Bedir savaşı gününde
değil, )[Enfâl 15.] ayet-i kerimesinde
geçen ve kıyamete kadar müslümanların düşmanla karşılaşacakları tüm zamanları
ifade eden, cümlesine işaret edildiğini söylemişlerdir. Bu ayetin Bedir savaşı
günü savaş bittikten sonra inmiş olmasını da bu görüşlerine delil olarak
göstermişlerdir. İmam Malik ile İmam Şafii, de bu görüştedirler.[Kurtûbi,
el-Câmiu'l-ahkâm, VII, 381-382.]